Sancaktepe escort Derya, Sancaktepe’nin İnönü mahallesinde, minibüs yoluna paralel dar bir sokaktaki tek katlı evde yaşıyordu. Evin duvarları nemliydi, tavanı alçak, sobası yamuktu. Ama Derya için “yuva” dediği tek yerdi. 32 yaşındaydı. Bir zamanlar Giresun’da liseyi birincilikle bitirmişti ama sonra hayat onu okul sıralarından, sokak aralarına sürüklemişti.
Sancaktepe escort İstanbul’a gelişinin üstünden on yıl geçmişti. İlk geldiğinde tekstilde çalıştı, sonra işten çıkarıldı. Kirasını ödeyemeyince “bir kerelik” diye başladığı iş, yıllara yayıldı. Gece çalışıyor, sabahları uyuyordu. Kendi adını duyduğunda bile yabancı gibi hissediyordu artık. Ama hâlâ yaşadığı evde bir pencere önü vardı; çiçek yetiştirirdi. İnsanlara değil ama çiçeklere güvenirdi.
Gül Kurusu Oje
Bir gece, bir müşterinin getirdiği kızı fark etti. 18’ini yeni geçmişti belki. İsmi Melis’ti. Sessiz, ürkek ve belli ki istemeden ordaydı. Adam bir anlığına dışarı çıkınca, Melis gözleriyle yardım istedi. Derya tereddüt etmeden mutfağa geçti, telefonunu çıkardı, kadına şiddet hattını aradı. Adres verdi, sessizce.
Polis geldiğinde ortalık karıştı ve Melis kurtarıldı. Derya, darp edilmemişti ama gözaltına alındı. İfadesinde her şeyi anlattı. Serbest bırakıldığında gece bitmişti, sabah ezanı okunuyordu. Eve dönerken, elleri hâlâ titriyordu. Ama yolda yürürken fark etti: O sabah ilk kez bir şey yapmıştı, sadece yaşamak için değil, yaşatmak için.
Eve döndüğünde saksıdaki kurumuş menekşeye baktı. Sonra eski ojelerini çıkardı. En sevdiği rengi sürdü: Gül kurusu. Aynadaki yansımasına şöyle dedi: “Sen hâlâ varsın.”
Bir yanıt yazın